Türk Sinemasında erotizm

Izvor: KiWi

(Usporedba među inačicama)
Skoči na: orijentacija, traži
(Nova stranica: Yavuz Figenli’nin filmi Paylaşılamayan Kadın’da (1980) taşralı ancak kız, [http://yesilcamarsiv.com/arama/erotik-film.html erotik film]gayet görmüş geçirmiş ve batılı…)
Redak 1: Redak 1:
-
Yavuz Figenli’nin filmi Paylaşılamayan Kadın’da (1980) taşralı ancak kız, [http://yesilcamarsiv.com/arama/erotik-film.html erotik film]gayet görmüş geçirmiş ve batılılaşmış ancak şekilde memleketine geri döner. <br />Sigara içer, gözlerine mavi far sürer, yırtmaçlı etekler giyer ve modaya uygun kesimli saçtan artık sarıya boyalı­dır.<br /> Ancak gün dolaşırken eşraftan yakışıklı ancak delikan­lıyla karşılaşır ve çok geçmeden mercimeği fırına ve­rirler. Erkek arkadaşı işlemediği ancak cinayetle suçla­nınca fettan kız gerçek katili itiraf ettirmek amacıyla bütün cazibesini kullanır. <br />Filmin yaklaşık yarısını üç uzun cinsiyet sahnesi kaplar. Tahmin edilebileceği kabil, bu yapımlarda oynamak isteyecek aktris bulmak kolay değildi. <br />En meşhur pomo yıldızı [http://yesilcamarsiv.com/oyuncu/zerrin--egeliler.html Zerrin Egeliler’]di Son derece yoğun çalışan bu bayan, 1979'da ancak yıl içinde tam otuz ancak film çevirerek ancak dünya rekorunun da sahibi oldu! Neyse ki. <br />başka ancak şey olmasa bile en azından Egelilerin sağlığı açısından,1980 yılında askeri yönetimin başa geçişiyle alay malay porno furyası tersine döndü. İnsan haklan azalırken sansür de güçleniyordu. <br />Naki Yurter gözaltına alındı ve tarzını değiştirmesi istendi. Yoğun ancak basın kampanyası ve giderek artan politik şiddet sonucunda, Türkiye’de cinsiyet filmlerine gitmek cesaret ister oldu. <br />Yumuşak cinsiyet filmleri gösteren birkaç sinema salonunun bombalanmasıyla her şey hüzünlü ancak biçimde sona erdi ve bu pazarın tükenişi sürpriz olmadı. Yavuz Figenli. <br />Mehmet Aslan ve Naki Yurter [http://yesilcamarsiv.com/arama/erotik-film.html erotik film] kabil bu filmlerin gerisindeki birçok yapımcı ve yönetmen, piyasanın değişen havasına güre kostümlü dramalardan çizgi roman uyarlamaları ya da Westernlere uzanan tür fılmlerinde yıllardır çalışıyorlardı. <br />Diğer pek çok yönden olduğu kabil, bu yönden de Türk film piyasası İtalyanlarınkine benziyordu. Ancak kriz bitmeden diğerini yaşayan ve para sıkıntısı içindeki sayısız İtalyan yönetmen, oyuncu, teknisyen İstanbul’u ziyaret edecekti
+
[http://yesilcamarsiv.com/oyuncu/arzu--okay.html Arzu Okay]<br /><br />Yeşilçam’a özgü “erotik anlayış, sunuş ve canlandırma” eylemleri içinde başlayan, olay yaratan ve 12 Eylülle sona erdirilen, ama sonradan “sanatsal ve aydın” yaklaşımlarıyla neredeyse kuramlaştırılan “seks” furyasının önde gelen yıldızı hiç kuşku yok ki Arzu Okay oluyor.<br />Arzu Okay sinemaya 1970'te giriyor, birçok genç kız rollerinden sonra erotik sinemaya katılıyor, gençliği, güzelliği ve doğallığıyla sivriliyor. 1980'e kadar, değişik türden ve değişik rollerde, yaklaşık olarak 100 kadar filmde genelde bir başrol oyuncusu olarak bazen soyunuk bazen giyinik oynuyor.<br />Sinemaya genç kız rolleriyle giren Arzu Okay, erotik filmlere kaydığında ya da erotik filmlere de evet dediğinde, diğer soyunan meslektaşları gibi Vamp, kötü kadın ya da “seks” kadın rollerine kaymıyor. Var olan kuralları, bilinçli veya bilinçsiz kırarak genç kızlıktan genç kadınlığa geçiyor ve aşkın salt duygusal bir olay olmadığını oynadığı roller ve canlandırdığı tiplerle kanıtlıyor. Cinselliğin doğallığını ve gereksinimini getiriyor, yataklara girip çıktığı, bolca seviştiği için kötü olmuyor; yalnızca ve yalnızca cinselliğini yaşayan herhangi bir kadın oluyor. Bunu çokça filmde yaptığı için soyunan ve sevişen diğer meslektaşlarıyla aynı kefeye koyuluyor, ama kişiliği değişik, sunuştan da ayrı bir hava taşımaktadır.<br />Başından beri her türün oyuncusu oluyor Arzu Okay… Ayhan Işık ile (ölünceye Kadar, Safa Ünal, 1970; Her şeyim Sensin, Nuri Ergün, 1971), İzzet Günay ile (Ali Cengiz Oyunu, Halit Refiğ, 1971), Sadri Alışık ile (Ayıpettin Şemsettin, Aram Gülyüz, 1971; Sevgili Hocam, Hulki Saner, 1972), Murat Soy¬dan ile (Büyük Acı, Mehmet Bozkuş, 1971), Fikret Hakan ile (Genç Kızlar Pansiyonu, ilhan Engin, 1971), Tamer Yiğit ile (Kazanova Niyazi, Yavuz Figenli, 1971), Lütfi Akad’ın yönetiminde Zeki Müren ile (Rüya Gibi, 1971), Kartal Tibet ile (Bir Pınar ki, Nuri Ergün, 1972), Cüneyt Arkın ile (Günahsızlar, Atıf Yılmaz, 1972) oynuyor.<br />Tür ayırımı yapmıyor, her gelen teklifi kabul ediyor. Zaten mesleğini sürdürebilmek için kabul etmek zorundadır, ilerdeki yıllarda tümden soyunmayı kabul edeceği gibi. Bazen masal filmlerinde oynuyor.<br />(Altın Prens Devler Ülkesinde, Muharrem Gürses, 1971), dar bütçeli “Western” filmlerinde (İpini Boynunda Bil, Ferdi Merter, 1971; Zapata, Melih Gülgen, 1971), klasik aşk öykülerinde (Arzu ile Kamber, Mehmet Bozkuş, 1972), macera filmlerinde (Çılgınlar Ordusu, T. Fikret Uçak, 1972) görünüyor, tarihsel fantazyalarda silahşor D’Artagnan’ın sevgilisi oluyor (Üç Silahşörler ve Üç Silahşörlerin İntikamı, Çetin İnanç, 1972).<br />1973'te tek bir filmde oynuyor [http://yesilcamarsiv.com/oyuncu/arzu--okay.html Arzu Okay]: Osman F. Seden‘in yönettiği Gurbetçiler. Evlenip bir süre sinemadan ayrılıyor, döndüğünde de kendini “seks” furyasının içinde buluyor.<br />“Seks filmleri furyası 75'lerde falan başladı. Ben o zamana kadar 50'ye yakın filmde başrol oynamıştım ve Yeşilçam’da iyi bir kariyerim vardı. İlk başlarda oynamak istemedim, ama sonra dayanamadım. Geçinmek zorunda idim çünkü. Birikimim de yoktu, anneme bakmak durumundaydım. Başka mesleğim de yoktu. Sinema dışında ne yapabilirdim ki?“<br />Seks sinemasını kabullenmesini böyle anlatıyor [http://yesilcamarsiv.com/oyuncu/arzu--okay.html Arzu Okay] gazeteci, yazar ve TV programcısı Nebil Özgentürk’e. Seks furyasının içinde 1976–1980 arasında mesleğini sürdürüyor. Anadolu işletmeleri için Arzu Okay tartışılmaz bir iş garantisi oluyor ve dolayısıyla yıldız oyuncunun çevirdiği filmlerin sayısı artıyor: 1974'te 11 film, 1975'te 21 film.<br />Türün meraklısı seyirciler için Arzu Okay demek Tak Fişi Bitir işi (Ülkü Erakalın, 1974), Yatır Sev Kaldır Döv (Ülkü Erakalın, 1974), Azgın Bakireler (Süreyya Duru, 1975), Bekâret Kemeri/Erkek Kemeri (Oksal Pekmezoğlu. 1975), Çalkala Yavrum Çalkala (Ülkü Erakalın, 1975), Sevişmek Bir Dakika (Aram Gülyüz, 1975), Kucaktan Kucağa. (Temel Gûrsu, 1976), Sokak Kadını (Çetin İnanç, 1976), Çırılçıplak (Oksal Pekmezoğlu, 1977) ve diğerleri demektir. Furya daha sona ermeden Arzu Okay çekiliyor, ticarete başlıyor, sonradan Paris’e geçiyor, evleniyor, bir hazır giyim atölyesi kuruyor ve başarılı bir iş kadını oluyor.<br />Bazen adlar ve oyuncuların kimliği aldatıcı da olabilir, meraklısına beklediğini vermeyebilir. 1975*ten kalma ye Kürküm Ye (Aram Gülyüz) filminin oyuncu kadrosuna baktığınızda kadın oyuncular arasında Arzu Okay, Melek Görgün, Nalan Çöl ve Tijen Doray var, erkeklerde de Mete lnselel ve Orçun Sonat. Ancak izlendiğinde, film sıradan bir güldürüden öteye gitmiyor. İki işçi kız zengin koca peşinde koşarken kendilerine milyoner süsü veren iki parasız araba tamircisiyle karşılaşırlar, iki tamirci arkadaş tamirhanede bir müşterinin bıraktığı bir arabayı esrarla dolu olduğunu bilmeden kullanmaktadırlar. Esrarın ve arabanın peşine iki karşıt çete düşerler, kendi yosmalarını kullanırlar, iki arkadaşın ve kızların başı belaya girer ve sonunda polis yetişir.<br />Çok soyunan Arzu Okay iki kez bikiniyle görülür, Nalân Çöl onu izler, Melek Görgün ve Tijen Doray üstsüz görünmekle yetinirler. Erotik niyetler dahil olmak üzere her şey asgaride kaldığından buna seks” demek haksızlık olur.<br />Ülkü Erakalın’ın yazıp yönettiği çalkala Yavrum Çalkala da (1975) öykünün ağırlığı İlhan Daner’e kaldığından Arzu Okay oldukca pasif oluyor ve aşırı derecede soyunmuyor. Ancak şunu da kaydetmek gerekiyorki 1975 yılında çevrilen çoğu filmde henüz aşırılıklara pek varılmıyor.<br />Erkek oyuncu ağırlık kazanınca, Arzu Okay, kimi filmlerde oldukça gerilerde kalır. Feridun Kete’nin yazıp yönettiği Şimdi Yavrum Şimdi (1975) bunun bir örneği oluyor. Filmin kahramanı tüm kadınların arzuladığı “eli hafif bir çapkın olan yakışıklı eczacı kalfası ve iğneci Hakan’dır (Sermet Serdengeçti). Hakan’ın çalıştığı eczanenin sahibi Emine (Remziye Fırtına) uzun süreden beri bir gençlik iksiri üzerinde çalışmakta, ama tüm gayretlerine rağmen bir sonuca varamamaktadır.<br />Bir tür olarak erotik sinema, daha önce işaret ettiğimiz gibi, kendi soyunan oyuncularını yarattığı gibi daha önce soyunan ya da hiç soyunmayan veya az soyunan oyuncuları da kullanıyor. Hiç kuşku yok ki türe en yakın olanlar ister yetenekli olsunlar ister olmasınlar çok sayıdaki talebi karşılayabilmek için profesyonellerden kameranın karşısına çıkartılanlardır. Kaldı ki asıl aranılan yetenek, kameranın ve izleyen çekim ekibinin karşısında anadan doğma soyunmak ve büyük bir rahatlık içinde sevişir ve zevk alır gibi hareket etmektir.

Inačica od 23:57, 24. rujna 2013.

Arzu Okay

Yeşilçam’a özgü “erotik anlayış, sunuş ve canlandırma” eylemleri içinde başlayan, olay yaratan ve 12 Eylülle sona erdirilen, ama sonradan “sanatsal ve aydın” yaklaşımlarıyla neredeyse kuramlaştırılan “seks” furyasının önde gelen yıldızı hiç kuşku yok ki Arzu Okay oluyor.
Arzu Okay sinemaya 1970'te giriyor, birçok genç kız rollerinden sonra erotik sinemaya katılıyor, gençliği, güzelliği ve doğallığıyla sivriliyor. 1980'e kadar, değişik türden ve değişik rollerde, yaklaşık olarak 100 kadar filmde genelde bir başrol oyuncusu olarak bazen soyunuk bazen giyinik oynuyor.
Sinemaya genç kız rolleriyle giren Arzu Okay, erotik filmlere kaydığında ya da erotik filmlere de evet dediğinde, diğer soyunan meslektaşları gibi Vamp, kötü kadın ya da “seks” kadın rollerine kaymıyor. Var olan kuralları, bilinçli veya bilinçsiz kırarak genç kızlıktan genç kadınlığa geçiyor ve aşkın salt duygusal bir olay olmadığını oynadığı roller ve canlandırdığı tiplerle kanıtlıyor. Cinselliğin doğallığını ve gereksinimini getiriyor, yataklara girip çıktığı, bolca seviştiği için kötü olmuyor; yalnızca ve yalnızca cinselliğini yaşayan herhangi bir kadın oluyor. Bunu çokça filmde yaptığı için soyunan ve sevişen diğer meslektaşlarıyla aynı kefeye koyuluyor, ama kişiliği değişik, sunuştan da ayrı bir hava taşımaktadır.
Başından beri her türün oyuncusu oluyor Arzu Okay… Ayhan Işık ile (ölünceye Kadar, Safa Ünal, 1970; Her şeyim Sensin, Nuri Ergün, 1971), İzzet Günay ile (Ali Cengiz Oyunu, Halit Refiğ, 1971), Sadri Alışık ile (Ayıpettin Şemsettin, Aram Gülyüz, 1971; Sevgili Hocam, Hulki Saner, 1972), Murat Soy¬dan ile (Büyük Acı, Mehmet Bozkuş, 1971), Fikret Hakan ile (Genç Kızlar Pansiyonu, ilhan Engin, 1971), Tamer Yiğit ile (Kazanova Niyazi, Yavuz Figenli, 1971), Lütfi Akad’ın yönetiminde Zeki Müren ile (Rüya Gibi, 1971), Kartal Tibet ile (Bir Pınar ki, Nuri Ergün, 1972), Cüneyt Arkın ile (Günahsızlar, Atıf Yılmaz, 1972) oynuyor.
Tür ayırımı yapmıyor, her gelen teklifi kabul ediyor. Zaten mesleğini sürdürebilmek için kabul etmek zorundadır, ilerdeki yıllarda tümden soyunmayı kabul edeceği gibi. Bazen masal filmlerinde oynuyor.
(Altın Prens Devler Ülkesinde, Muharrem Gürses, 1971), dar bütçeli “Western” filmlerinde (İpini Boynunda Bil, Ferdi Merter, 1971; Zapata, Melih Gülgen, 1971), klasik aşk öykülerinde (Arzu ile Kamber, Mehmet Bozkuş, 1972), macera filmlerinde (Çılgınlar Ordusu, T. Fikret Uçak, 1972) görünüyor, tarihsel fantazyalarda silahşor D’Artagnan’ın sevgilisi oluyor (Üç Silahşörler ve Üç Silahşörlerin İntikamı, Çetin İnanç, 1972).
1973'te tek bir filmde oynuyor Arzu Okay: Osman F. Seden‘in yönettiği Gurbetçiler. Evlenip bir süre sinemadan ayrılıyor, döndüğünde de kendini “seks” furyasının içinde buluyor.
“Seks filmleri furyası 75'lerde falan başladı. Ben o zamana kadar 50'ye yakın filmde başrol oynamıştım ve Yeşilçam’da iyi bir kariyerim vardı. İlk başlarda oynamak istemedim, ama sonra dayanamadım. Geçinmek zorunda idim çünkü. Birikimim de yoktu, anneme bakmak durumundaydım. Başka mesleğim de yoktu. Sinema dışında ne yapabilirdim ki?“
Seks sinemasını kabullenmesini böyle anlatıyor Arzu Okay gazeteci, yazar ve TV programcısı Nebil Özgentürk’e. Seks furyasının içinde 1976–1980 arasında mesleğini sürdürüyor. Anadolu işletmeleri için Arzu Okay tartışılmaz bir iş garantisi oluyor ve dolayısıyla yıldız oyuncunun çevirdiği filmlerin sayısı artıyor: 1974'te 11 film, 1975'te 21 film.
Türün meraklısı seyirciler için Arzu Okay demek Tak Fişi Bitir işi (Ülkü Erakalın, 1974), Yatır Sev Kaldır Döv (Ülkü Erakalın, 1974), Azgın Bakireler (Süreyya Duru, 1975), Bekâret Kemeri/Erkek Kemeri (Oksal Pekmezoğlu. 1975), Çalkala Yavrum Çalkala (Ülkü Erakalın, 1975), Sevişmek Bir Dakika (Aram Gülyüz, 1975), Kucaktan Kucağa. (Temel Gûrsu, 1976), Sokak Kadını (Çetin İnanç, 1976), Çırılçıplak (Oksal Pekmezoğlu, 1977) ve diğerleri demektir. Furya daha sona ermeden Arzu Okay çekiliyor, ticarete başlıyor, sonradan Paris’e geçiyor, evleniyor, bir hazır giyim atölyesi kuruyor ve başarılı bir iş kadını oluyor.
Bazen adlar ve oyuncuların kimliği aldatıcı da olabilir, meraklısına beklediğini vermeyebilir. 1975*ten kalma ye Kürküm Ye (Aram Gülyüz) filminin oyuncu kadrosuna baktığınızda kadın oyuncular arasında Arzu Okay, Melek Görgün, Nalan Çöl ve Tijen Doray var, erkeklerde de Mete lnselel ve Orçun Sonat. Ancak izlendiğinde, film sıradan bir güldürüden öteye gitmiyor. İki işçi kız zengin koca peşinde koşarken kendilerine milyoner süsü veren iki parasız araba tamircisiyle karşılaşırlar, iki tamirci arkadaş tamirhanede bir müşterinin bıraktığı bir arabayı esrarla dolu olduğunu bilmeden kullanmaktadırlar. Esrarın ve arabanın peşine iki karşıt çete düşerler, kendi yosmalarını kullanırlar, iki arkadaşın ve kızların başı belaya girer ve sonunda polis yetişir.
Çok soyunan Arzu Okay iki kez bikiniyle görülür, Nalân Çöl onu izler, Melek Görgün ve Tijen Doray üstsüz görünmekle yetinirler. Erotik niyetler dahil olmak üzere her şey asgaride kaldığından buna seks” demek haksızlık olur.
Ülkü Erakalın’ın yazıp yönettiği çalkala Yavrum Çalkala da (1975) öykünün ağırlığı İlhan Daner’e kaldığından Arzu Okay oldukca pasif oluyor ve aşırı derecede soyunmuyor. Ancak şunu da kaydetmek gerekiyorki 1975 yılında çevrilen çoğu filmde henüz aşırılıklara pek varılmıyor.
Erkek oyuncu ağırlık kazanınca, Arzu Okay, kimi filmlerde oldukça gerilerde kalır. Feridun Kete’nin yazıp yönettiği Şimdi Yavrum Şimdi (1975) bunun bir örneği oluyor. Filmin kahramanı tüm kadınların arzuladığı “eli hafif bir çapkın olan yakışıklı eczacı kalfası ve iğneci Hakan’dır (Sermet Serdengeçti). Hakan’ın çalıştığı eczanenin sahibi Emine (Remziye Fırtına) uzun süreden beri bir gençlik iksiri üzerinde çalışmakta, ama tüm gayretlerine rağmen bir sonuca varamamaktadır.
Bir tür olarak erotik sinema, daha önce işaret ettiğimiz gibi, kendi soyunan oyuncularını yarattığı gibi daha önce soyunan ya da hiç soyunmayan veya az soyunan oyuncuları da kullanıyor. Hiç kuşku yok ki türe en yakın olanlar ister yetenekli olsunlar ister olmasınlar çok sayıdaki talebi karşılayabilmek için profesyonellerden kameranın karşısına çıkartılanlardır. Kaldı ki asıl aranılan yetenek, kameranın ve izleyen çekim ekibinin karşısında anadan doğma soyunmak ve büyük bir rahatlık içinde sevişir ve zevk alır gibi hareket etmektir.

Osobni alati